ANKARA - BHA

Sözbilir, bölgede yürütülen incelemelerde, mevcut diri fay haritasında yer almayan yeni fayların keşfedildiğini belirterek, “O fayların hiçbiri 2013 tarihli diri fay haritasında bulunmuyordu. Bu nedenle çoğu ‘ölü fay’ sınıfındaydı. Ancak ikinci deprem sonrası yeniden inceleme yaptık ve yeni fayları haritalandırmaya başladık” dedi.

Dağlık alanda 5-6 adet fay hattı belirlediklerini söyleyen Sözbilir, “Buradaki fay, dünya literatüründe ‘ölü fay’ olarak geçiyor. Ancak jeolojik olarak ölü faylar aşırı stres yüklendiğinde ya da stres yönü değiştiğinde yeniden aktif hale gelebiliyor. Bu depremler de bu durumu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Benzer büyüklükte bir deprem daha olabilir”

Sözbilir, belirlenen fay düzleminin depremin odak mekanizmasıyla uyumlu olduğunu vurgulayarak, “Fay yüzeyden 10 kilometre derine kadar uzanabiliyor. Bölgedeki 5-6 fay birbiriyle etkileşim halinde deprem üretiyor. Bu nedenle sarsıntılar devam ediyor. Benzer büyüklükte bir deprem daha yaşanabilir” açıklamasında bulundu.

Fayın uzunluğunun 35-40 kilometreye kadar uzandığını kaydeden Sözbilir, “Fayın yaklaşık üçte ikilik kısmı kırıldı. Kalan bölümün büyük bir deprem üretme olasılığı düşük. Ancak 3-4 ay içinde 6,1 büyüklüğünde depremler yaşandığı için benzer bir mekanizma yeniden devreye girebilir” dedi.

Sındırgı’nın Yaylacık, Emendere, Aktaş ve Sinandede mahalleleri arasındaki dağlık bölgede tespit edilen fay hatlarının yüzeydeki kısımları da görüntülendi.