ANKARA - BHA

Lavrov, yaptığı yazılı açıklamada, 28-29 Aralık gecesi Novgorod bölgesinde bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in resmi konutuna Kiev yönetimi tarafından gerçekleştirildiği belirtilen “terör saldırısı” girişimini sert bir dille kınadı. Açıklamasında, söz konusu saldırının ardından Rusya’ya destek ve dayanışma mesajı ileten yabancı ülkelere ve ortaklara teşekkür etti.

Kiev’de iktidarı “yasa dışı yollarla elinde tutan bir grubun” terörist karakterinin bu olayla bir kez daha ortaya çıktığını savunan Lavrov, bu grubun doğrudan talimatlarıyla daha önce Rusya’da yolcu trenlerinin bombalandığını, tamamen sivil hedeflerin vurulduğunu ve gazeteci, siyasetçi ile kamuoyunda tanınan isimlerin öldürüldüğünü öne sürdü.

Avrupa Birliği (AB) ve NATO’nun, Rusya-ABD öncülüğündeki çözüm süreci kapsamında Ukrayna için “kesin güvenlik garantileri” talep etmesini eleştiren Lavrov, Brüksel, Berlin, Paris ve Londra’nın kimi koruduğunun sorgulanması gerektiğini belirtti. Lavrov, bu başkentlerin, uluslararası hukukun temel normlarına aykırı uygulamalarla ayakta kalmaya çalışan Kiev yönetimini savunduğunu ifade etti.

Avrupa’nın, Rusya’ya karşı ilan ettiğini söylediği yeni saldırı planını uygulayabilmek için Rusya’nın hemen yanında böyle bir yapıya ihtiyaç duyduğunu dile getiren Lavrov, Kiev yönetimi ile onu destekleyen dış aktörlerin bu politikadan vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

Bu yaklaşımın sürmesi halinde Ukrayna krizine yönelik güvenilir ve uzun vadeli bir çözüm için yürütülecek müzakerelerin başarıya ulaşmasının mümkün olmayacağını kaydeden Lavrov, durumun uluslararası toplumun “dürüst üyeleri” tarafından açıkça görüldüğünü savundu.

Putin’in Resmi Konutuna İHA’larla Saldırı Girişimi

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, bir gün önce yaptığı açıklamada da Ukrayna’nın, Putin’in Novgorod bölgesindeki resmi konutuna insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırı girişiminde bulunduğunu belirtmiş ve bu gelişmenin Rusya’nın müzakerelerdeki tutumunu yeniden değerlendirmesine yol açacağını bildirmişti.

Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov ise Rusya Devlet Başkanı Putin’in, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde konunun gündeme geldiğini aktarmıştı. Uşakov, Trump’ın bu gelişme karşısında büyük şaşkınlık yaşadığını ve “böylesine çılgın eylemlerin olabileceğini hayal bile edemediğini” söylediğini ifade etmişti.