
ANKARA-BHA
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Validebağ Araştırma Merkezi işbirliğiyle yürütülen çalışmada, küçük hücre dışı akciğer kanserinde radyoterapi sonrası gen ekspresyonundaki değişimler incelendi. “Çıplak fare” olarak bilinen özel deneklerle oluşturulan akciğer kanseri modellerine radyoterapi uygulandı. Tedaviden 48 saat sonra tümör dokuları genetik analizden geçirildi.
Yeni nesil dizileme (Next Generation Sequencing-NGS) ve biyoinformatik analiz yöntemlerinin kullanıldığı araştırmada, yüzlerce gen arasından 12 genin radyoterapiye bağlı ortak değişim gösterdiği belirlendi. Bazı genlerin aktif hale gelerek tedaviye yanıtı artırdığı, bazılarının ise tümörün savunma mekanizması geliştirerek direnç oluşturmasına neden olduğu saptandı.
                
ATO'nun Türkiye milli katılım organizasyonunu üstlendiği "Küresel Sağlık Fuarı 2025" Riyad'da başladı
İçeriği Görüntüle
Kişiselleştirilmiş radyoterapiye kapı aralayabilir
SBÜ Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü’nden Doç. Dr. Serhat Aras, çalışmanın akciğer kanserinde radyoterapinin genetik etkilerini ortaya koyduğunu belirtti. Aras, analizlerde belirlenen 12 genden 7’sinin tümörün çoğalması, baskılanması ve bağışıklık yanıtından sorumlu olduğunu ifade etti.
Aras, “Moleküler düzeyde verilen yanıt tespit edilirse herkese aynı doz yerine kişiye özel radyoterapi uygulanabilecek” dedi. Çalışmanın, radyoterapiye bağlı yan etkilerin azaltılması ve tedavi etkinliğinin artırılmasına katkı sağlaması bekleniyor.
SBÜ Hamidiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kul Köprülü ise yeni nesil dizileme teknolojisiyle genlerin davranışlarının ayrıntılı şekilde incelendiğini, bu yöntem sayesinde radyoterapi sonrası aktif hale gelen veya baskılanan genlerin tespit edilebildiğini aktardı.
