VAN-BHA
Türkiye’nin genetik miraslarından biri olan ve "beyaz ipeksi tüyleri", "heterokrom gözleri" ile tanınan Van kedileri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) bünyesindeki Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde hem korunuyor hem de kontrollü şekilde sahiplendiriliyor.
Merkezde yürütülen “Her Eve Bir Van Kedisi” projesi çerçevesinde, son beş yılda Türkiye'nin dört bir yanından gelen başvurularla yaklaşık 750 aileye Van kedisi sahiplendirildi. Bu yıl doğan 75 yavrudan 50'sinin ise yeni yuvalarına kavuşması planlanıyor.
Sahiplendirilen kediler, detaylı sağlık kontrollerinden geçiriliyor, uluslararası geçerliliğe sahip sağlık karnesi ve çip numarası ile birlikte teslim ediliyor. Kedilere, kimlik kartlarının yanı sıra seyahat belgeleri de sağlanıyor.
"Ciddi, huzurlu bir yuva önceliğimiz"
Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezde yılda üç farklı doğum dönemi planlandığını belirtti. 2025’in ilk parti yavrularının sahiplendirilmeye başlandığını aktaran Kaya, bu sürecin yalnızca kediyi sahiplenmek isteyen değil, aynı zamanda onun değerini bilen aileleri kapsaması gerektiğine dikkat çekti.
“Van kedisinin kıymetini bilecek, huzurlu bir ev ortamı sunabilecek ailelerle çalışmak istiyoruz. Sahiplendirme sürecinde ciddiyet bizim için öncelikli bir kriter,” diyen Kaya, başvuruların yüz yüze görüşmelerle değerlendirildiğini ve yalnızca uygun bulunan ailelere kedilerin verildiğini kaydetti.
Ulaşım ve kayıt desteği sağlanıyor
Kaya, Van dışından kediyi sahiplenmek isteyenlerin de taleplerini karşılamak adına lojistik destek sunduklarını söyledi. Onay süreci sonrası görevlilerin kediyi havalimanına kadar götürdüğünü, sahiplerine ulaştırıldığını belirtti.
Sahiplendirme sürecinde cüzi bir ücretlendirme yapıldığını belirten Kaya, bunun “ticari” bir faaliyet değil, sorumluluk bilinci oluşturma amacı taşıdığını vurguladı.
"Türkiye genelinde büyüyen bir Van kedisi ailesi var"
Merkezdeki damızlık kedilerle sürdürülen üretim planı doğrultusunda her yıl belirli sayıda yavru yetiştiriliyor. Prof. Dr. Kaya, bu sayede yılda ortalama 100 ila 150 aileye Van kedisi sahiplendirildiğini söyledi.
“Kendi ihtiyacımız dışında kalan yavrular, titizlikle seçilen ailelere veriliyor. Her yıl daha da büyüyen bir Van kedisi ailesine tanıklık ediyoruz. Bu süreci Türkiye genelinde yaygınlaştırmak, hem ırkı korumak hem de Van kedisini toplumla daha çok buluşturmak adına stratejik bir hedefimiz.”
Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen başvurularla her geçen yıl daha fazla aileyi bu özel ırkla buluşturmaya devam ediyor.
