ANKARA-BHA

Birleşmiş Milletler bünyesindeki Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ile İngiltere Meteoroloji Kurumu (Met Office), 2025-2029 yıllarına ilişkin küresel sıcaklık tahminlerini içeren yeni bir rapor yayımladı. Rapora göre, önümüzdeki beş yıl boyunca sıcaklıkların rekor seviyelere ulaşması ya da bu seviyelere yakın kalması bekleniyor.

İklim sistemleri üzerine yapılan en güncel bilimsel değerlendirmeler, insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerinin artık yalnızca gelecekteki bir tehdit değil, günümüzün yakıcı gerçeği olduğunu ortaya koyuyor. WMO ve Met Office iş birliğiyle hazırlanan rapor, küresel ortalama yüzeye yakın sıcaklığın her yıl, sanayi öncesi döneme kıyasla 1,2 ila 1,9 derece daha yüksek olacağına işaret ediyor.

Tarihin en uzak galaksisi keşfedildi: MoM-z14 ufukları zorluyor

Tarihin en uzak galaksisi keşfedildi: MoM-z14 ufukları zorluyor

"1,5 derece sınırı geçici olarak aşılabilir"

Paris İklim Anlaşması ile sembolleşen 1,5 derece hedefi, artık yalnızca küresel bir uyarı değil, somut bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Raporda, 2025 ile 2029 yılları arasındaki beş yıllık dönemde en az bir yılın bu eşiğin üzerinde geçme ihtimalinin yüzde 86 olduğu belirtildi. Aynı dönemde beş yıllık ortalamanın 1,5 derecenin üzerine çıkma olasılığı ise yüzde 70 olarak hesaplandı.

İklim riski büyüyor: Aşırı hava olayları artabilir

Uzmanlar, sıcaklık artışındaki her ek derecenin, aşırı sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, şiddetli yağışlar, buzulların erimesi ve deniz seviyesindeki yükselme gibi çok yönlü etkiler doğurduğu konusunda uyarıyor. Rapor, bu etkilerin hem ekosistemler hem de sosyoekonomik yapılar üzerinde yıkıcı sonuçlar yaratabileceğine dikkat çekiyor.

“Rahatlama beklemeyin” uyarısı

WMO Genel Sekreter Yardımcısı Ko Barrett, rapora ilişkin değerlendirmesinde, “Kayıtlara geçen en sıcak 10 yılı yeni geride bıraktık. Ne yazık ki elimizdeki veriler, yakın gelecekte bir rahatlama olmayacağını gösteriyor,” ifadelerini kullandı. Barrett, karar alıcıların bilim temelli verilerle desteklenmesinin önemine vurgu yaparak, “Sürekli iklim izleme ve ileriye dönük tahminler, uyum politikalarının şekillendirilmesi açısından hayati önem taşıyor” dedi.